History - Biography - Western

by mustafa-necati | created - 12 Apr 2016 | updated - 8 months ago | Public

Seen

 Refine See titles to watch instantly, titles you haven't rated, etc
  • Instant Watch Options
  • Genres
  • Movies or TV
  • IMDb Rating
  • In Theaters
  • Release Year
  • Keywords





IMDb user rating (average) to
Number of votes to »




Reset
Release year or range to »




































































































1. Loving Vincent (2017)

PG-13 | 94 min | Animation, Drama, Mystery

62 Metascore

In a story depicted in oil painted animation, a young man comes to the last hometown of painter Vincent van Gogh to deliver the troubled artist's final letter and ends up investigating his final days there.

Directors: DK Welchman, Hugh Welchman | Stars: Douglas Booth, Jerome Flynn, Robert Gulaczyk, Helen McCrory

Votes: 63,700 | Gross: $6.74M

100'den fazla sanatçının Van Gogh'un resimlerinden ilham alarak onun tarzıyla yaptığı resimler ile Vincent'ın intiharını anlattığı film. Vincent'ın kendisini öldürdüğü hikayeyi onun tanıdıklarından dinlerken onu kulaktan dolma bilgilerimiz ile tanıyoruz. Bir biyografi filmini izlemeden insan ister istemez, acaba kişinin her özelliğini anlatmaya çalışıp başarısız bir belgesel mi izleyeceğim, korkusuna kapılıyor. Ama bu film bir açıdan sanatsal olmayı beceriyor. Her ne kadar filmin sonunda iyi niyetli, güzel bir insan ve sanatçıymış dedirtse de film boyunca "sanata adanmak bu kadar doğru ve iyi mi bir insan için?" diye sordurtuyor. Tüm kareler gerçekten el çizimi olsa da karakter animasyonları çekilip efektler ile aktarılmış gibi duruyor. Filmin başında biraz gereksiz bulmuştum bu yöntemi. Yani resim video olmak istemiyor ki. Ama bir insanı onun gördüğü dünya içinde anlamaya dönüşüyor film. O açıdan farklı bir potansiyele kavuşmuş. Filmdeki karakterler mekanlar Vincent'ın aslında gerçek hayatta yaşadığı ve tanıştığı kişiler olduğu ve Vincent bunların hepsini çizdiği için böyle bir filme de olanak sağlıyor. Bu potansiyel kullanılmış iyi bir şekilde kullanılmış bu filmde. Ve Van Gogh'un çizimlerine aşina olan birisi bu filmden kat ve kat daha fazla zevk alacaktır. Çünkü onların birebir ya da esinlenilmiş versiyonlarını burada görüyoruz. Derinlikli bir hissiyat içerisinde olan Van Gogh'un insanlara sanatıyla kendisinin çok daha fazlası olduğunu göstermeye çalışırken kendisini öldürmesinin sebebinin belki de abisine yük olmamaya çalışması olabileceğini düşünüyoruz.

2. Oppenheimer (I) (2023)

R | 180 min | Biography, Drama, History

90 Metascore

The story of American scientist J. Robert Oppenheimer and his role in the development of the atomic bomb.

Director: Christopher Nolan | Stars: Cillian Murphy, Emily Blunt, Matt Damon, Robert Downey Jr.

Votes: 731,692 | Gross: $326.11M

Olabilecek en hareketli biyografi filmi. - Film Oppenheimer'ın gençlik yıllarında nasıl bir insan olduğunu anlayacağımız bir kaç kesitle başlıyor. Okulda zeki ve öğretmenlerin gözüne batan, kadınların ilgisini çekmekte zorlanmayan ve savaşla birlikte daha politikleşen bir kişi çıkıyor karşımıza. Onu Manhattan projesine yönetici olarak seçilmesine kadar ki sürecinde bir yandan da -geçmiş mi gelecek mi diye sorduğumuz- bir hayat kesiti siyah beyaz olarak da devam ediyor. Bir süre sonra bu siyah beyaz kesitin Oppie'nin gelecekteki yargılanma süreci olduğunun da farkına varıyoruz. (Şu an düşününce bu kadar zamanda git gel yaparken film bir tekniği bizim anlamamızı kolaylaştırmak için kullanıyor, ayrıca bu siyah beyazlık sadece itibarını yıkmak isteyen Strauss'un sahnelerinde var) - Film bu git-gel'leri anlamaya başladığımızda, Almanya'nın bomba yapmaya başlaması haberi ile açılıp daha çok atom bombasının yapılma sürecine odaklanıyor. Burada Oppenheimer siyasi görüşlerinin sonradan çok fazla problem olacağını kestiremeden hızlı kararlar ile ilerliyor. Bomba yapılana kadar siyasi yönünün ve bilimsel keşif arzusunun motivasyonuyla coşkulu bir Oppie görüyoruz. Bomba başarılı olduktan sonra ise film bize Oppie'yi daha da kafası karışık göstermek için birçok yönünü ortaya seriyor. Aslında bu yönlerini zaten Strauss'un öncülük ettiği FBI sorgulamasıyla film bize sunuyor. Ama özellikle Vatan Sevgisiyle Dolu, Konjönktürel Sebeplerle Politik Bir Yan kazanmış, Antisemitist, Faşizm Karşıtı, Bilim Sevdalısı, Bomba yapan bir savaş karşıtı kişiliği önümüzde görüyoruz. Tüm çelişkileriyle, vicdan savaşlarıyla, Oppie'nin aslında tam olarak nasıl hissettiğini bize söyleyemediğinin de farkında olan film pişmanlığı ön plana çıkarıyor diyebiliriz. Ama film tarihindeki en efsane oyunculuklardan biriyle özellikle bu çelişkilerin biraz soyut bir şekilde sunulduğu Oppie'nin üzgün-coşkulu, pişman-gururlu savaşı kazandık konuşmasında görüyoruz. Herkes onu alkışlıyor ama o onları duymuyor bile, sadece zihninin içindeki farklı yönlerle yalnız kalmış bir şekilde orada dikiliyor. - Filmin son çeyreği bomba ve bombanın Oppie üzerindeki etkisinden çok Strauss'un aslında kötü bir karakter olmasına ve Oppie'yi itibarsızlaştırmak için süreci başlattığına odaklanıyor. Bu kısmın biraz fazla uzun olması ve hızlı kesit geçişleri ile kafa karıştırıcı bir şekilde hikayeyi netleştirmeye çalışması biraz yoruyor ve sıkıyor. Ama Strauss'un Oppie'den kendisini küçük düşürdüğü için nefret ettiğini anlıyoruz. - Beklentimi düşürmem kesinlikle olumlu yönde etkiledi ve hafta sonu öğle vakti gayet dinç gitmem de... Bazen film bir şey söylemeden Nolan'ın iyi müzik kullanımı ve sinematografisi ile bizi ayakta tutsa da Filmi beğendim. Biyografi ilgi çekici bir şekilde, hakkında olduğu kişinin zihnine, duygusal dünyasına girerek, iyi oyunculuklar ile birlikte çok güzel hikayeleştirilmiş. İzlenir ve beğenilir sadece çok yorgunken değil.

3. Tolkien (2019)

PG-13 | 112 min | Biography, Drama, Romance

48 Metascore

Tolkien's novels were inspired by his mom's storytelling, falling in love with another orphan, Edith, forming a brotherhood with 3 other misfits at school, the trench war of WWI and later telling stories to his own kids.

Director: Dome Karukoski | Stars: Nicholas Hoult, Lily Collins, Colm Meaney, Derek Jacobi

Votes: 46,649 | Gross: $4.54M

Büyük ihtimalle yüzde yüz tarihsel olarak doğru olmasa da genel resmin bu şekilde olduğuna ikna ediyor film bizi. Ve bunu güzel bir şekilde yapıyor. Bizi gençliğine, üniversite zamanlarına ve savaş zamanlarına götürüyor. Onun fikirlerinin yeşermesini sağlayan zamanlara... Her birinde çok bariz olmasa da Orta Dünya'nın nasıl oluştuğuna dair fikir verebilecek etkenleri görebiliyoruz. İlginç bir şekilde filmde küçüklüğünden beri kendi dilini oluşturmaya çalıştığını görüyoruz. Ayrıca dillere kafayı takmış bir insan imajı çiziliyor. Dil bölümünde akademisyen olarak kendisine yer buluyor. Ayrıca yazı hayatına da devam ediyor. - Lisede arkadaşlarıyla kurduğu TCBS grubunun "Yüzük Kardeşliğini" tetiklemiş olması muhtemel. Filme göre sürekli kendi aralarında sanat yoluyla dünyayı kurtarmaktan da bahsediyorlar zaten. Edith, yani aşık olduğu kadın ise kendisi gibi bir yetim ve evlatlık oldukları kadının yanında birbirlerine aşık oluyorlar. Aşkları savaş ve eğitimle yarım kalsa ve Edith bir başka adamla nişanlansa da tekrardan birleşip aşklarını taçlandırıyorlar. Gerçekte de benzer bir şekilde olmuş olması çok hoş gerçekten. İnsanlar ne güzel aşklar yaşamış diyor insan. Ki mezar taşındaki isimler olan Beren ve Luthien aslında Film genel olarak bu kardeşliğe, aşkına ve savaş zamanına odaklanıyor diyebiliriz. 1. Dünya Savaş'ında arkadaşlarını kaybetmesi de onu bir hayli üzüyor. - Film hikayeler arasında geçişler ile ciddi anlamda hareketli hale gelmiş. Takip etmesi kolay ve hikaye akıcı ilginç bir dille aktarılmış. Çağ güzel yansıtılmış. Ve Tolkien'in hayatını hiç bilmeyen bir insanın en azından bu adam kimdi ve nasıl yaşadı sorularını cevaplayabilir. Güzeldi

4. Chernobyl (2019)

TV-MA | 41 min | Drama, History, Thriller

In April 1986, the city of Chernobyl in the Soviet Union suffers one of the worst nuclear disasters in the history of mankind. Consequently, many heroes put their lives on the line in the following days, weeks and months.

Stars: Jessie Buckley, Jared Harris, Stellan Skarsgård, Adam Nagaitis

Votes: 866,601

26 Nisan 1986'da Sovyetler birliğine bağlı Ukrayna'nın Pripyat kenti yakınlarında meydana gelen Nükleer Enerji Santrali kazasının gerçek karakterler ile esinlenilmiş dizi hali. Diziyi izleyince gerçekten konunun kendisi hakkında bir fikriniz oluyor bu iyi bir şey. "Nükleer enerji santrali nasıl çalışır?"dan kimlerin sorumlu olabileceğine kadar bir çok şeyi etraflıca 5 bölümde görüyoruz. Hikayeyi 2 ana koldan izliyoruz. Biri halktan, olaydan etkilenmiş biri olan bir itfaiye görevlisinin eşi. Eşi yangını ilk söndürmeye giden ekipten. Bu kadın kocasına iyilik yaptığını düşünerek onun son zamanlarında birlikte oluyor ama radyasyondan etkilenerek eşi öldükten sonra bebeğini düşürüyor. Hiç bir zaman hamile kalamayacağı söyleniyor ama ilginç bir şekilde sonradan çocuğu oluyor. Bir yandan halktan bir hikaye olarak bu kadını izliyoruz diğer yandan da patlamanın ardından oraya görevlendirilen bir bilim adamı V. Legasov ve bir bakan olan Boris S.'yu izliyoruz. Bu ikili başta birisi ciddi devlet adamı rolüne büründüğünden diğeri de insan ve devlet ilişkilerini çok iyi anlamadığından çok iyi anlaşamıyor ama sonradan olayı çözme isteği ikisini de aynı amaçta birleştiriyor. İlk iki bölümde daha çok bilim adamları iyidir, devlettekiler aptaldır, gerçek dünya düzeni böyledir, Rusların baskıcı rejimi beyinsiz köleler oluşturmuştur temalarını görüyoruz ama sonradan bir tık daha iyi oluyor hikaye sanki. Tabii yansıtılan durumun abesliği "kurgu" diye hissettirse de gerçekte olayın bu şekilde biraz da makam mevki arzusu, üsttekinin "ben bilirim" tavırlarıyla gerçekleşmiş olabileceği imkansız değil, biliyoruz. Dizinin çarpıcı olarak sunduğu konu da bilim adamının SSCB'de yalanlar ile ne kadar hayali bir dünya oluşturulmaya çalışılırsa çalışılsın ve hatalar farklı gösterilmeye çalışılsa da bunların bir şekilde, gerçeğin kendisini ortaya çıkaracağı. Sonunda fark ediyoruz ki başta orada çalışanların payı da olsa acil durum tuşunun farklı bir şekilde çalışması ve çekirdeği durdurması gereken sistemin ucuz malzemeden yapılmış olması ister istemez asıl sorun gibi duruyor. Tabii ki Legasov'u gerçeği söylemesinden ötürü, elinden her şeyi alıp yalnız bırakıyorlar. Ve Legasov her şeyi kaydediyor kasetlere. İnsanın aklına şöyle bir kalıyor, kârı ne olursa olsun zararı bu kadar büyük olabilecek bir şey yapılmalı mı?

5. Apocalypto (2006)

R | 139 min | Action, Adventure, Drama

68 Metascore

As the Mayan kingdom faces its decline, a young man is taken on a perilous journey to a world ruled by fear and oppression.

Director: Mel Gibson | Stars: Gerardo Taracena, Raoul Max Trujillo, Dalia Hernández, Rudy Youngblood

Votes: 331,510 | Gross: $50.87M

Bir yeniden izleme. Güney Amerika'da ve Maya uygarlığından olduğunu düşündüğümüz kendi halinde yaşayan bir kabile daha büyük bir yerli grup tarafından saldırıya uğrar. Esirler de tanrılara yağmur getirmesi için kurban olarak verilmek üzere şehre götürülür. Kabile reisinin oğlu da bu esirler arasındadır. Kaçırılmadan önce oğlu ve hamile eşini bir yeraltı mağarasına saklamayı başarır. Şimdi tek istediği bir şekilde geri dönmektir. - Filmi kahramanın yolculuğu açısından inceleyecek olursak tam bir daire çizebiliriz. Kendi kabilesinde normal bir hayat süren Jaguar Pençesi, bilmediği başka bir kabileye esir olarak götürülür. Onların elinden kaçmayı başardığında dönüş yolunda düşmanlar peşine takılır ve evine ailesine ulaşır. Bu filmde özellikle dönüş yolunun altı çizilmiş denebilir. Hikayenin bu dilimi daha öncesinden küçük bir kızın kehanetini gerçekleştirecek şekilde ilerliyor. Peşine düşen ona yakın asker yavaş yavaş ölüyor. Ve Pençe onların sonunu da görüyor. Çünkü filmin sonunda İspanyolları gemilerle gelirken görüyoruz. Filmin başındaki bir sahnede yaşlı bilge dünyanın, insanın isteklerinin hepsini karşılayamayacağı ile ilgili bir hikaye anlatıyor. Bu hikaye aklıma "Beyaz adam..." diye başlayan deyişi hatırlattı. O sahneden insan kabileyi Avrupalılar basacak herhalde, diye düşünüyor. Ama en sonda görüyoruz. Hikayede herhangi bir payı yok aslında sadece zamana, mekana ve hikayede bahsedilen kıyametin geldiğine dair küçük bir gönderme oluyor. - İlginç bir şekilde Maya uygarlığının tarihi net olmasa da daha önce kuraklıktan yok olduğu yazılı bazı yerlerde. Bir de güneş tutulması olduğunda gece dolunay olamaz diyorlar. Hikayeler nihayetinde yalan da söyler değil mi? Filmin bitişi daha güçlü hale gelmiş. Dibine kadar o dünyanın içine girmişken başka dünyalardan insanların gelmesi düşündürtüyor da. - Gerçekten başarılı bir film. Bir bakımdan belgesel izliyormuşsunuz havası da veriyor. O dünyadaki ilkel insanlar maymun gibi gösterilmemiş. Gülüyorlar, eğleniyorlar. Ama bir yandan da vahşi bir dünya. Kuraklık bu hikaye için çatışmayı tetikleyen etken olmuşa benziyor. Atmosfer, hikaye anlatıcılığı, karakter gelişimleri çok güzel yapılmış. Açıkçası şu anda bile ileride çok rahat bir daha izleyebileceğimi görüyorum.

6. Unforgiven (1992)

R | 130 min | Drama, Western

85 Metascore

Retired Old West gunslinger William Munny reluctantly takes on one last job, with the help of his old partner Ned Logan and a young man, The "Schofield Kid."

Director: Clint Eastwood | Stars: Clint Eastwood, Gene Hackman, Morgan Freeman, Richard Harris

Votes: 436,398 | Gross: $101.16M

Çok fazla kovboy filmi izlemedim ama birçoğunun böyle olmayacağını tahmin edebiliyorum. Film boyunca belki biraz da abartılı bir şekilde öldürmek kötüdür, iğrenç hissettirir mesajı veriliyor. Açıkçası bu biraz rahatsız bile etti. Çünkü ana karakter Bill sürekli, ben eskisi gibi değilim, eskiden sebepsiz yere adam öldürürdüm, deyip duruyor. Bu biraz "Anlatma, Göster"in dışında kalan bir şey. Tabii eğer filmin yapmaya çalıştığı şey adamın içten içe geri dönmek istediğini göstermek değilse. O zaman iyi olmuş. Ama arkadaşı Ned öldürülene kadar usta silahşör Bill'i göremiyoruz. - Film kasabada kerhanede kadınlara zarar veren bir adamın cezalandırılmasıyla başlıyor. Burada kadınlar cezadan memnun olmayınca adamların başlarına ödül koyuyorlar. Prolog dahilinde olan bir şey de ana kahramanın Bill olacağı bize yazılı bir giriş ile söyleniyor. Böyle bir adamın yaşadığını eskiden çok kötü ama evlendikten sonra değiştiğini anlıyoruz. - Toplumdan uzakta yaşayan kahramanımızı hikayeye çağıran bu ödüle konmak isteyen Bill'in hayranı genç bir özenti kovboy. Onun da ileride çıkaracağı ders aslında Bill gibi olmak istemediğidir. Öldürmek hiç de sandığı gibi değildir çünkü. Çocuklarının geleceği için bu işe arkadaşıyla birlikte girişen Bill'in arkadaşı Ned bu çağrıya daha çekinceli bakıyor. Ama olayın içine çoktan girdiği için ilk ölen de oluyor. - Filmdeki balina karnı şerif tarafından dayak yiyene kadar sürekli saçma bir olayın içine çekilmek olabilir. Çünkü en başta çağrı bile hatalı geliyor. Para tam olarak hazırlanmış değil. Ve şerif ortalığı kiralık katillere bırakmak istemeyen disiplinli, tecrübeli ve rahat bir karakter. Filmdeki en ilginç karakter de şerif zaten. Çok doğal duruyor rolünde. İçinde bulunduğu sahnelerde çok öne çıkıyor. - Tabii ilginç olan olaylar karışsa kahramanımız ödülü kovalıyor. İlk ölümden sonra arkadaşı Ned ayrılsa da o ve çaylak devam ediyorlar. İkinci hedefi de öldürdüklerinde şerif de Ned'i öldürüyor ve kahramanımızın derinlere gömdüğü eski Bill ortaya çıkıyor intikam almak için. - Büyük olayların olmadığı biraz da eleştirel açıdan bakılmış gibi duran Kovboy filmi. Clint bence çok da iyi oynamamış. Ama filmin geneline sinmiş abzürdlük çok iyi hissettiriyor.

7. The Count of Monte Cristo (2002)

PG-13 | 131 min | Action, Adventure, Drama

61 Metascore

A young man, falsely imprisoned by his jealous "friend", escapes and uses a hidden treasure to exact his revenge.

Director: Kevin Reynolds | Stars: Jim Caviezel, Guy Pearce, Christopher Adamson, JB Blanc

Votes: 148,550 | Gross: $54.23M

Aynı isimli Alexandre Dumas'ın romanından uyarlanmış film. Film Napolyon'un esir düştüğü zamandan bilgi veren kısa bir prolog ile başlıyor. Sonrasında Edmond ve arkadaşı Fernand, Napolyon'un esir düştüğü adaya botlarındaki arkadaşlarına bir doktor bulma umuduyla geliyorlar. Sonradan kurtulamayan arkadaşlarının tedavisi için Napolyon Edmond'dan bir mektubu arkadaşına götürmesini istiyor. Marsilya'ya vardıklarında mektup hakkında kendisine bahsedilmediği için içerlenen Fernand'ın Edmond'u genel olarak kıskandığını anlıyoruz. Özellikle sevgilisi yüzünden. Sonrasında polis şefi bu mektup yüzünden Edmond'u ihanet suçuyla hapishaneye yolluyor. Ama bu işe hem Fernand hem de Şef başka niyetlerle bulaşıyor. Fernand sevgilisini ve şöhreti isterken, Şef Napolyon ile bağlantısı olan babasının ortaya çıkmasını istemiyor. Çünkü kendisi, yeni hükümetin görevlisi. (Burada ilginç küçük bir detay; Şef'in babası Şef'e, Napolyon geldiği zamanda sen devlet suçlusu olacaksın, diyor.) Edmond bu ihanetle hapishanede uzun yıllar geçiriyor. Burada ilginç bir rahiple karşılaşıyor. Bu rahip Edmond'a kılıç kullanımı, okuma yazma ve her türlü deneyimlerini aktarıyor. Edmond da ona hapishaneden kaçmak için kazdığı tünelde yardım ediyor. Sonunda rahip kurtulamasa da Edmond rahibin verdiği umut ve bilgi ile birlikte kurtuluyor. Ayrıca rahip ona Monte Cristo adasındaki bir hazineden de bahsettiğini duymuştuk. Rahibin verdiği haritayla bu adaya giden Edmond hayatını kurtaracak hazineyi buluyor. Bu hazine sayesinde intikam arzusuyla Marsilya'ya dönüyor. Ve yeni bir isim ediniyor: Monte Kristo Kontu. (Bu ismin, kitabın ismi de olması çok hoş. Bir açıdan bu noktaya gelene kadar anlamıyoruz kitabın isminde geçen ismin ne olduğunu) Sonrasında Kont sırasıyla Fernand'dan, Polis Şefi'nden, Fernand ile evlenen Mercedes'ten intikam alma planları kuruyor. Bunlarla başarılı da oluyor. Biraz da adada tanıştığı ve hayatını kurtardığı korsan Jacobo sayesinde Mercedes'e olan bakış açısı değişiyor. Mercedes kendisine yalanlar söylendiğini onu hiç unutmadığını da söyleyince bir süre sonra Mercedes'i affediyor kont. Ama Fernand ölürken, Şef de hapishaneyi boyluyor. Ve Fernand'ın çocuğu sandığımız gencin de aslında Edmond'un çocuğu olduğunu öğreniyoruz. Mutlu son: adalet yerini buluyor, ailemiz birleşiyor. - Filmdeki karakter gelişimleri ve olaylar çok hızlı oluyor. Normalde tadını çıkara çıkara olayları izleyebilirdik. Öyle ki bundan zevk de alırdık. Çünkü en başta tanıdığımız Edmond kılıç kullanmayı dahi çok iyi bilmiyor; Fernand onu yeniyor. Ama Edmond'un Kont'a dönüşümü hem acılı hem de inanç gerektiren bir süreç oluyor. Edmond hem tanrısını kaybediyor hem de tekrardan ona inanmayı öğreniyor. Yine Edmond'un dönüşümünü gözlemleyebilirken diğer karakterlerin ki çok daha hızlı oluyor tabii. Ama asıl hikayedeki rolleri açısından Fernand ve Şef gene "kötü" karakterler denebilir; başlarda Fernand'ın durumu sorguladığını görsek de. Ama ilginç ve hoş bir hikaye. Tabii adalet maalesef her zaman yerini bulmuyor ve herkes bir hazine bulmuyor. Biraz fazla iyimser denebilir. Özellikle çocuğun aslında Edmond'a ait olması vs. de biraz abartılı hissettiriyor. Her şey tam mükemmel bitiyor gerçekten. Ama filmi yerine kitabını birisine tavsiye edebilirim. En azından karakter gelişimlerini gözlemlemek çok zevk verir. Rahip ile Edmond'un ilişkisini okumak da eğlenceli olacaktır. Güzel işlenmiş, biraz masalsı iyimserlik, iyi karakter gelişimi.

8. Hidalgo (2004)

PG-13 | 136 min | Action, Adventure, Biography

54 Metascore

In 1890, a down-and-out cowboy and his horse travel to Arabia to compete in a deadly cross desert horse race.

Director: Joe Johnston | Stars: Viggo Mortensen, Omar Sharif, Zuleikha Robinson, Louise Lombard

Votes: 85,577 | Gross: $67.29M

Yarı amerikan yarı yerli kanına sahip Frank'in melez vahşi atı Hidalgo ile birlikte Arabistan'daki ünlü at yarışına para için katılma hikayesi. - Hikaye Frank karakterinin yerliler ile amerikalılar arasında gidip gelirken arada kalmasını gösteren sahnelerle başlıyor. Frank yerlilere yapılan zulmü görse de içinde yaşadığı toplum Amerika... Böyle olunca onun aidiyet problemlerine ikna olabiliyoruz. Ve bir katliama tanık olan Frank'in yaşadıklarının şokuyla düşüşe geçip ulaklıktan sirkte çalışmasına şahit oluyoruz. Sirkte ise at binicisine ilginç bir "çağrı" geliyor. Arabistan'daki at yarışları düzenleyicisi Frank'ten ya ünvanını bırakmasını ya da gelip yarışa katılmasını söylüyor. Frank de zaten dibi gördüğü için en azından parası için yarışa katılmaya karar veriyor. Tabi tüm olan bitenden ayrılması. O topraklardan uzaklaşması da bir artı. Yarışta entrikalar oluyor. Birbirlerinin kuyusunu kazmaya çalışanlar, değerli atlar için şeyhin kızını kaçıranlar... Tam bir yarıştan ziyade olaylı bir tura dönüşüyor. Tabii klişe karakterler bunlara eşlik ediyor: İngiliz Hanımefendi, Yerel Güzellik Şeyhin Kızı, İhanet eden şeyhin yardımcısı... Sonunda da "hiç beklenmedik" bir şekilde Hidalgo ve Frank yarışı kazanıyor. - Küçükken izlediğimde çok etkilenmiştim. Ama bugün klişeleri görebiliyorum. Filmin ortalarında yaşananlar hikayeyi asıl meseleden uzaklaştırıp bir Hollywood klişesine çeviriyor. Ama onun dışında aidiyetsizlik, melezliğin dışlanması hem at hem de ana karakterle birlikte anlatılınca ikilinin birbirlerine yakınlaşmasının duygusal ve mantıksal zemini oluşmuş oluyor. Ama hikaye yarıştaki olaylara çok odaklanınca bu meselenin üzerine daha fazla gidilememiş. Nihayetinde izlenebilir film. Çok bir şey beklemeden "egzotik" doğuda geçen bir Hollywood filminin keyfini çıkarabilirsiniz.

9. Ip Man (2008)

R | 106 min | Action, Biography, Drama

59 Metascore

During the Japanese invasion of China, a wealthy martial artist is forced to leave his home when his city is occupied. With little means of providing for themselves, Ip Man and the remaining members of the city must find a way to survive.

Director: Wilson Yip | Stars: Donnie Yen, Simon Yam, Siu-Wong Fan, Ka-Tung Lam

Votes: 233,669

10. Ip Man 2 (2010)

R | 108 min | Action, Biography, Drama

67 Metascore

Centering on Ip Man's migration to Hong Kong in 1949 as he attempts to propagate his discipline of Wing Chun martial arts.

Director: Wilson Yip | Stars: Donnie Yen, Xiaoming Huang, Sammo Kam-Bo Hung, Lynn Xiong

Votes: 111,072 | Gross: $0.21M

11. Ip Man 3 (2015)

PG-13 | 105 min | Action, Biography, Drama

57 Metascore

When a band of brutal gangsters led by a crooked property developer make a play to take over a local school, Master Ip is forced to take a stand.

Director: Wilson Yip | Stars: Donnie Yen, Lynn Xiong, Jin Zhang, Mike Tyson

Votes: 60,243 | Gross: $2.68M

12. The Boy Who Harnessed the Wind (2019)

TV-PG | 113 min | Biography, Drama, History

68 Metascore

Against all the odds, a thirteen-year-old boy in Malawi invents an unconventional way to save his family and village from famine.

Director: Chiwetel Ejiofor | Stars: Chiwetel Ejiofor, Maxwell Simba, Felix Lemburo, Robert Agengo

Votes: 44,466

Doğu afrika ülkesi Malavi'de babası çiftçi olan 13 yaşlarındaki bir çocuğun ailesi ve yaşadığı yere su getirmek için rüzgar gülü ile kuyudan su çekme ve çevresini açlıktan kurtarma hikayesi. Film tamamiyle bu konuya odaklanıp bayat bir kahramanlık hikayesi olmaktan ziyade Afrika'daki eğitim sorununa, sistem değişikliğinin çıkardığı problemlere ve kültürlerinden uzaklaşıp batılının getirdikleriyle yaşamaya çalışanların karşılaştıkları sıkıntıları da işliyor. Filmde yerli halkın şefinin demokrasi karşısında değişikliğe açık ve erdemli tavrı yüzünden öldürülmesi kültür çatışmasına bir örnek. Afrikalı bir Sokrates'in ölümü denebilir hatta. Kesinlikle tavsiye edilir. Netflix konuya çok propaganda yapmadan yaklaşmış bu da şaşırtıcı. Ya da fark edemeyeceğim kadar iyiler artık. Açlığın getirdiği toplumsal problemler, hırsızlık, temel ihtiyaçları giderilmemiş yerlerde kadın-erkek'in toplumlardaki kaçınılmaz yerleri içerisinde çözüm arayan eğitim görmeye çalışan radyo tamircisi bir çocuk ve bir dinamonun ilham verici hikayesi.

13. The Last Temptation of Christ (1988)

R | 164 min | Drama

80 Metascore

The life of Jesus Christ, his journey through life as he faces the struggles all humans do, and his final temptation on the cross.

Director: Martin Scorsese | Stars: Willem Dafoe, Harvey Keitel, Barbara Hershey, Paul Greco

Votes: 63,196 | Gross: $7.63M

Galiba beklentim yüksek olduğu için çok fazla beğenemedim. Filmin başı çok güzel, çok vurucu bir yerden başlıyor. Kendisi seçilmiş olmak istemediği için romalılar için tahtadan haç yapan ve bunu isteyerek yapan bir adam portresi çiziliyor. Bu adam günahkar ve seslerin onu çağırmasına kulak asmayan bir adam. Ama sonradan İsa yüklerinden arınmak için Mecdelli Meryem'den af dilemeye ve sonrasında da çöle, ruhsal bir yolculuğa gidiyor. Bundan sonrasında da İsa'nın peygamberliğini kabullenmesi ve Tanrı'nın kendisinden ne istediğini algılamaya çalışması başlıyor. İnsanlara sevgiyi vermek mi ya da kurulu düzeni bozmak için savaşmak mı ve yahut İsa'nın kendisini insanların günahları için feda etmesi mi? Bu kurguda İsa kendisini bilerek kurban veriyor gibi gösterilmiş ve Yahuda'da onu ispiyonlamaktan ziyade bilerek İsa'nın isteği üzerine yerini söylüyor. -- Filmde Yahuda en insansı ve gerçekçi karakter, hareketleri ve üslubu kafamızda karton bir karakter olarak canlanmıyor. Narnia'da ise Yahuda'nın ihaneti onun gerçekçi bir figür olmasını sağlamıştı. Ama en nihayetinde Hirıstiyanlık onu iyi niyetli olarak tanıyor gibi. -- İsa'nın çarmıha gerilmesiyle onun kendi günahına son çağrısı başlıyor. Bir aile kurmak, sıcak bir yuvaya sahip olmak. Bunlar varken yücelik ne ifade eder? Tabi bu sınavı da çarmıha gerilmişken içsel yolculuğu sırasında aşınca artık gönül rahatlığıyla kendisini kurban ediyor. Daha insani bir İsa kurgulayıp hikayenin izleyiciye dokunması ve "gerçekçi" hissettirmesi açısından imge yerleştirilmesinden kurtulmak iyi olabilirmiş. "Mother" filmindeki gibi imge yerleştirmeleri günümüzde etkileyici olan şeyin daha farklı olması hasebiyle tatmin edici olmuyor. Karakter gelişimini onun acılarıyla ve yolculuğunda basamaklar ile birlikte görmek daha etkileyici gibi duruyor. Bu filmde de İsa'nın "çile" aşamasında olduğu sahneler İsa'ya bir ızdırap çektirmekten ziyade semboller üzerinden bir anlatım olunca izleyiciye geçmiyor. Aklıma peygamberimizin kalbinin yarılıp kötülüğün temizlenmesi geldi. Bu sahiden yaşanmış olsa çağımız bunları hoş karşılayacağımız bir zaman dilimi değil. Bu film de çok iyi olabilirmiş sanki. Özellikle de "Bu film ruhsal çatışmaya dair kurgusal bir keşfetmedir. İncillere dayanmamaktadır." dedikten sonra.

14. 3:10 to Yuma (2007)

R | 122 min | Action, Crime, Drama

76 Metascore

A small-time rancher agrees to hold a captured outlaw who's awaiting a train to go to court in Yuma. A battle of wills ensues as the outlaw tries to psych out the rancher.

Director: James Mangold | Stars: Russell Crowe, Christian Bale, Ben Foster, Logan Lerman

Votes: 331,223 | Gross: $53.61M

15. Gladiator (2000)

R | 155 min | Action, Adventure, Drama

67 Metascore

A former Roman General sets out to exact vengeance against the corrupt emperor who murdered his family and sent him into slavery.

Director: Ridley Scott | Stars: Russell Crowe, Joaquin Phoenix, Connie Nielsen, Oliver Reed

Votes: 1,621,479 | Gross: $187.71M

16. The Favourite (2018)

R | 119 min | Biography, Comedy, Drama

91 Metascore

In early 18th-century England, the status quo at the court is upset when a new servant arrives and endears herself to a frail Queen Anne.

Director: Yorgos Lanthimos | Stars: Olivia Colman, Emma Stone, Rachel Weisz, Nicholas Hoult

Votes: 233,814 | Gross: $34.37M

Leydi Sarah'ın kuzeni köyde bir hizmetçi olarak saraya gelir. Başlarda mütevazı, yardımsever bir hizmetçi gibi görünen Abigail, Sarah'ın pozisyonundan ötürü tuttuğu güce de imrenerek yavaşça yükselmeyi ve saraydaki yerini sağlamlaştırmayı arzular. Sarah'ın Kraliçe ile olan ilişkisini de öğrenince Sarah ve Abigail arasında sessiz bir savaş başlar. Bundan da meclisteki muhalif parti üyeleri çıkar sağlamaya çalışır. Abigail ile çıkar bir ilişkisi kurarak muhalif parti Sarah'ı yerinden eder. Biz de bu olanları, Fransa ile olan savaş meselesi üzerinden okuruz. Sarah ve hakim parti savaşmaya devam edip üstünlüğü korumak isterken, muhalif partisi barış teklifi ile birlikte kendi halklarına daha fazla yüklenmemeyi önerirler. Tabi muhalefetin kısmına Abigail'i koyamıyoruz. Çünkü o sadece saraydaki yerini sağlamlaştırmak için böyle bir yola giriyor. Sonunda Abigail entrikalarıyla "aşk savaşını" kazanınca Kraliçe, Sarah'ı saraydan ve ülkeden sürdürüyor ama ona olan aşkını kalbinden atamıyor. Abigail'de istediği pozisyon eline geçince Kraliçe ile daha fazla ilgilenmediği için majesteleri mutsuz bir şekilde kalıyor. (Ki çoğu zaman huysuz bir bebek gibi davranıyor mecliste zaten) Ama bu mutsuzluk final sahnesinde Abigail'e de vuruyor. Onu bir aşığı olarak değil de bir hizmetçisi olarak gördüğünü anlatan bir sahne ile film final yapıyor. - Hikaye anlatıcılığı açısından denge-dengesizlik-denge durumları Abigail üzerinden gelişiyor diyebiliriz. Hizmetçi-Aşk için Savaşçı-Leydi Abigail. Ama asıl mesele bir "köle"nin ülkenin kaderini değiştirebilmesi. Zaten abartılı sahnelerle traji komik ilerleyen filmde yaşanan bu olaylar ile birlikte monarşi sistemini bir hiciv ile görüyoruz. - Bunlar dışında filmin çok bana hitap etmediğini söyleyebilirim. Yorgos Lanthimos'u sevsem de bu film ben de çok yankı bulmadı. Ama görsel kalite, oyunculuklar, abzürt hikaye izlettirmeyi beceriyor.

17. 1917 (2019)

R | 119 min | Action, Drama, History

78 Metascore

April 6th, 1917. As an infantry battalion assembles to wage war deep in enemy territory, two soldiers are assigned to race against time and deliver a message that will stop 1,600 men from walking straight into a deadly trap.

Director: Sam Mendes | Stars: Dean-Charles Chapman, George MacKay, Daniel Mays, Colin Firth

Votes: 676,381 | Gross: $159.23M

Film,1. Dünya savaşında 2 İngiliz askerinin Alman ordusunun tuzağa doğru giden bir taburuna geri çekilmelerinin emrini taşımasını anlatıyor. Bu askerlerden birinin kardeşi de gittikleri o taburda teğmen. Bu görev için bu askerin bilerek seçildiği söylenebilir. Film bize savaşın nasıl da cephedeki askerleri ailesi, hayatı olan birer insan değil de silah tutan birer kol haline getirdiğini başarılı bir şekilde gösteriyor. Bir asker öldükten sonra madalya alsa bir şey ifade eder mi? Ailesine gerçekten bir şey bırakmış olur mu? Filmin asıl ilginç tarafı belki çekim yöntemi de denilebilir. Sürekli olarak postacı askerlerimizi arkadan sanki bir fps oyunuymuş gibi onlara eşlik ediyoruz. Almanların askerlerini ister istemez kötü olarak algıladığımız film izlenilebilir ama filmin puanının neden 8,3 olduğunu anlamak zor. 7 verilebilir.

18. Shadow (2018)

Not Rated | 116 min | Action, Adventure, Fantasy

81 Metascore

In a Chinese royal court, an army commander secretly trains a "shadow" to retake a city against the wishes of the king.

Director: Yimou Zhang | Stars: Chao Deng, Li Sun, Ryan Zheng, Qianyuan Wang

Votes: 18,229 | Gross: $0.52M

Eski Çin'de hanedan üyelerini suikastlerden korumak için görevlendirilmiş "gölge" isminde askerler varmış. Bu askerler çok küçükken eğitilir ve hiç açığa çıkmazlarmış. Bu film de bu askerlerden birinin annesinin bulunduğu "Jing" kasabasını tekrar bulunduğu hanedana katmak için ustasıyla ve onun eşiyle birlikte verdiği mücadeleyi anlatıyor. Jing kasabasını ele geçiren Yang'ler savaş teknikleri sertlik ve güç üzerine kurulu bir hanedan. Bu hanedanı yenebilmek içinse gölge savaşçısının ustasının eşinin narin suyla dans eden şemsiye ile dövüşme tekniğini deneyeceklerdir. Bu sırada kendi "Pei" hanedanlarında ise pısırık yeni gelen prens kendi tahtını daha uzun süre tutabilmek için kız kardeşini cariye olarak bile vermeyi kabul eder. Ying ve Yang arasında, doğru ve yanlışın çok fazla bulunmadığı konsepte uygun olarak siyah ve beyaz çekilmiş iyi bir film olmuş. Belki bazı konular seyircinin yüzüne vurulmak için daha belirgin işlenebilirmiş. Tabii bu da yönetmenin isteği olabilir ama gölge savaşçısının ustasının gün yüzüne çıkma arzusu ve bu arzuyla pısırık kralı öldürmeye çalışması güzel ve bunun gibi bir sürü detay da var ama hepsi zayıf vurgular. Biterken "Bir gölge aslı olmadan da olur" deyip gölge savaşçısının hem ustasını hem de kralı öldürmesi ise daha da güzel bir detay. Genel olarak iyi bir filmdi. Söyledikleri güzel ama daha iyi söylenip müthiş bir potansiyeli de kaçırmış bir film.

19. Valhalla Rising (2009)

Not Rated | 93 min | Action, Adventure, Drama

61 Metascore

Forced for some time to be a fighting slave, a pagan warrior escapes his captors with a boy and joins a group of Crusaders on their quest to the Holy Land.

Director: Nicolas Winding Refn | Stars: Mads Mikkelsen, Maarten Stevenson, Alexander Morton, Stewart Porter

Votes: 63,673 | Gross: $0.02M

İskandinav yarımadası'nda işlendiğini tahmin ettiğimiz filmde "horoz dövüşü" için kullanılan bir kölenin gruptakileri öldürerek aralarındaki bir çocukla kaçıp haçlı seferine katılmaya giden bir grup hıristiyana katılması alınıyor. Duygularını vahşiliğiyle kaybetmiş savaşçımız çocuk kendisine eşlik ettikten bir süre sonra sanki kendisi çocuğa eşlik ediyor. Hiç bir şekilde konuşmayan duygularını bile belli etmeyen savaşçının çocuğu bir yere ulaştırmaya çalıştığını düşünmeye başlıyoruz ister istemez. Belki kendi kurtuluşunu onda arıyor. Bir şekilde de kendisi konuşamazken çocuğun ağzından onu duyuyoruz. Çocuk onu anlayabiliyor. Ya da öyle olduğunu varsayıyoruz. Ve Kudüs yolunda yollarını kaybeden bu grupta hıristiyanlar teker teker inançlarını ve duygularını kaybederken duygusuz savaşçımız kendi ölümüyle birlikte çocuğu denize ulaştırabiliyor. Olabildiğince sakin geçen film 5-6 bölümden oluşuyor. Bunların nelere karşılık gelebileceğini ben anlayamadım. Belki bir referans veriyordu. Belki de film içinde bu şekilde Cennetin Kapısına varana kadar ki yolu adlandırmaya çalışıyordu. İzlenebilir.

20. 300 (2006)

R | 117 min | Action, Drama

52 Metascore

In the ancient battle of Thermopylae, King Leonidas and 300 Spartans fight against Xerxes and his massive Persian army. They face insurmountable odds when they are betrayed by a Spartan reject.

Director: Zack Snyder | Stars: Gerard Butler, Lena Headey, David Wenham, Dominic West

Votes: 864,828 | Gross: $210.61M

21. Titanic (1997)

PG-13 | 194 min | Drama, Romance

75 Metascore

A seventeen-year-old aristocrat falls in love with a kind but poor artist aboard the luxurious, ill-fated R.M.S. Titanic.

Director: James Cameron | Stars: Leonardo DiCaprio, Kate Winslet, Billy Zane, Kathy Bates

Votes: 1,281,395 | Gross: $659.33M

22. Django Unchained (2012)

R | 165 min | Comedy, Drama, Western

81 Metascore

With the help of a German bounty-hunter, a freed slave sets out to rescue his wife from a brutal plantation owner in Mississippi.

Director: Quentin Tarantino | Stars: Jamie Foxx, Christoph Waltz, Leonardo DiCaprio, Kerry Washington

Votes: 1,696,655 | Gross: $162.81M



Recently Viewed